Kitap Adı: Harry Potter ve Felsefe Taşı
Sayfa Sayısı: 360
Çevirmen: Ülkü Tamer
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Türü: Macera, Dram, Fantastik
Kitap harika bir kurguda. Uzun bir süre düşünsem de böyle bir kurgu oluşturabileceğimi sanmıyorum ve bu sebeptendir ki Rowling'ciğim bu kitaptan milyonlar kazandı. Dediğim gibi kitabın kurgusuna hayran kaldım.
Harry Potter ise benim çocukluğumdaki sevgilimdi. Bayılırdım! 11 yaşımdayken balkona çıkar ufukta benim için bir mektup var mı diye bakardım. Alohomora diye evde dolaştığımı bilirim ben. O kadar takıktım. Aslında biliyordum da Harry Potter bir kurgu. Bu kitap, bu film hepsi öyle; ama ne yaparsın işte. Ben de Nasreddin Hoca misali ya tutarsa benim de büyülerim deyip evde çomak sallıyordum. Aslında okulun ilk döneminde Aycan'la sınıfta böyle bir şey denemişliğimiz de var :))
Hermione ise bayıldığım diğer karakterdi. Aycan'a göre ben Hermonie'ye benziyorum. Yani davranış olarak tip olarak değil. Yan yana gelsek beşiktaş gibi oluruz. Onun benzettiği şey Hermonie'nin inekliği. Ben o kadar inek değilim aslında. Sadece çalışıyorum birazcık o kadar. Hem Aycan da çalışıyor ki. Yalnız değilim ;ama Harry Potter ve Felsefe Taşı'nda saçlarımız gerçekten benziyor ona diyece bir lafım yok.
Ron ise bayıldığım başka bir karakterdi. Hepsini seviyorum ben. Harry'nin cesaretine, becerisine; Hermonie'nin zekasına,cesaretine, arkadaşlığına; Ron'un cesaretine, arkadaşlığına hayranım. Ron'un turuncu kafasına, arkadaşlığa verdiği değere hayranım.
En eski fotoğrafları ve en yeni fotoğraflarını karşılaştırıyorum da nereden nereye demekten kendimi alamıyorum. Hepsi de sette büyüdü...
Draco Malfoy var bir de. Ondan ilk başlarda pek hoşlanmıyordum ama son filmde Harry, Draco'nun hayatını kurtardı ve onlar yazılı olmayan bir antlaşma imzaladılar. Belki de böyle onların da sonsuz bir arkadaşlığı oluştu. Ben Draco'yu son filmde sevdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder