9 Ağustos 2015 Pazar

Yorum: Bülbülü Öldürmek #Harper Lee

Sayfa Sayısı: 357
Yazarı: Harper Lee

  Zamanında zencilere karşı olan o önyargılı yaklaşımı, küçümsemeyi, aşağılamayı hor görmeyi baz alan ve bunları Scout adında bir çocuğun ağzından anlatarak olayları masumane bir bakış açısıyla anlatan bir kitap. Daha önce eşini okumadığım ve okuyamacağım bir kitap.



  Henüz kitabı bitirdim ve biter bitmez yorumunu girmek istedim! Bekleyip de söylemek istediklerimi unutmaktan korktum aslında. Hemen klavyeme sarıldım o nedenle. 

  Kitapta iki farklı konu ele alınıyor diyebilirim. İlki Öcü Radley olarak bildiğimiz Bay Arthur ve Maycomb kasabası çocuklarının ona olan korkusu ve merakı hakkında, diğeri ise Maycomb kasabasındaki bir zenci ve bir beyazın arasında mahkemede geçen olaylar. Zencimizin ismi Tom. Tom Robinson. Ne talihsiz bir adam ki zenci olarak meydana gelmiş (!) İnsanların din, dil, ırk ve renkleri nedeniyle yadırgandığı bir dönem burası. Ve zenci olarak doğmak da büyük suç olsa gerek. Anlam veremiyorum. Tenimizi, ailemizi biz seçmeyiz. Onlar bizim oluşum sürecimiz itibariyle varlar. Bizim seçtiklerimiz kararlarımızdır. İnsan verdiği kararlarla kendisi olur. Yaptıkları ve yaşadıkları onu o hale getirir. Ten rengi ya da dili değil. 
  

  Hepimiz insanız. Farkımız yaptığımız tercihler ve sonucunda var ettiğimiz kişilikler. Bülbülü Öldürmek işte bunun hakkında, bu konuyu yadırgıyor. Bunu bir çocuğun ağzından yadırgıyor. 

Orijinal kapağın daha hoş olduğunu söylemeliyim! Gerçekten bayıldım. Çok güzel aktarılmış bir kitap kapağı. Söylemek istediğim bir şey daha var ki kitabın bize çevrilmiş tam karşılığı aslında bu şekilde değil. Doğrusu ve kitaba asıl uyan ismi Alaycı Kuşu Öldürmek oysa ki. Ve konu bu isimle beraber daha anlaşılır oluyor. Maalesef estetik açıdan Bülbülü Öldürmek daha hoş ve daha iyi gözüküyor.

     Bu sahne filmden bir kare. Mutlaka filmini de en kısa zamanda izleyeceğim.
   Kitabı sevme nedenlerimden biri de sanırım Bayan Maudie. Scout'ın hissettiklerini fark ediyor oluşu ve onu çok iyi gözlemlemesi çok hoşuma gitti. Scout'la aralarında anlatılamayan bir dostluk vardı diyebilirim. Favori karakterimse Atticus oldu. Dürüst, doğru,azimli, çözüm üreten, zeki... Onun için o kadar çok sıfat var ki. Kendisi bir avukat ve Scout ve Jem'in babası. Avukatlığı bana daha çok cazip gösteren bir karakter oldu. Bir sayısal öğrencisi olarak Hukuk okumam ne kadar biraz zorlu olsa da kafamda böyle bir plan vardı. Bu da tuz biber oldu. Atticus aynı zamanda çok da iyi bir baba. Kendisi okula hiç gitmemiş olmasına rağmen kitap, gazete okuyarak kendini eğiten bir adam. Harper'cığım o kadar güzel karakterler oluşturmuş ki. Her karakterde ayrı bir sır saklı sanki. Hepsinin bir albenisi var. Mesela canım Scout'cığım. Kendisi Atticus'un biricik kızı. Elbiselerden hoşlanmayan ve erkek işlerine daha ilgili olan Scout benim çok ilgimi çekti haliyle. Kafamda çok güzel yer edindi. Sorduğu sorular, sorulanlara verdiği cevaplarla tam bir babasının kızı bir karakter. Çok iyi tasarlanmış, ince düşünülmüş ve içinde birçok şey bulunduruyor Scout. İyi kalpli ve inatçı. Jem ise erkek kardeşi... O ise daha kırılgan bir erkek. Sanki ruhları ters yerleşmiş gibi. Ve Jem çok çok iyi bir ağabey. Kollarına sarılıp ağlayabileceğiniz ve hayatınızı emanet edebileceğiniz kadar güvenilir. Scout'ın sessiz limanı. 


Puanım: 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder